İspanya‘nın ikinci büyük şehri olan Barselona ülkenin en popüler turistik kenti. Başta Avrupa olmak üzere her yıl dünyanın dört bir köşesinden turistler Akdeniz’in bu ünlü turizm kentini görmek için Barselona’ya gidiyor. Üstelik Barselona gezisi boyunca kültür ve deniz tatilini aynı anda yapabilirsiniz.
Barselona çağlar boyu İber Akdeniz coğrafyasının en önemli limanlarından biri olmayı başarmıştır. Günümüzde Katalan özerk bölgesinin başkenti olan Barselona, geçmişte aynı adlı krallığın da yönetim merkezi konumundaydı. Günümüzde mimarisi, yaşam tarzı, müzeleri ve eğlence hayatıyla dikkat çeken kent, turistlerin de ilgi odağı.
Barselona’da nereleri görmeli?
Planlı bir kentleşmenin bulunduğu Barselona‘da caddeler genellikle birbirleriyle kesişmekte. Barok, art noveau, modern gibi pek çok mimari eğilime ait yapıların bulunduğu Barselona sokakları canlı hayatıyla da turistleri cezbediyor. La Sagrada Familia, Park Güell, Casa Milla, Casa Battlo, La Rambla, Barri Gotic, Parc del Labirnt d’Horta, Montjuic, Katalan Müzik Sarayı, Picasso Müzesi, Tibidabo ve tabii ki Camp Nou stadı.
Park Güell
Ünlü Katalan Mimar Antoni Gaudi 74 yıllık yaşamına sayısız eser sığdırdı ancak şüphesiz bunlar arasında en etkileyici olanları Sagrada Familia Bazilikası ile rengarenk Park Güell. Yapımı 14 yıl süren ve aslında yarım bırakılan Park Güell Barselona’daki turistik atraksiyonlar arasında en önemlilerinden de biri.
Gaudi’nin kendi evi de dahil bu yarım kalan haliyle bile nefes kesici güzellikle olan park 1922 yılında halka açık bir parka çevrilmiştir.
La Sagrada Familia Kilisesi
1852-1926 yılları arasında yaşamış olan mimar Antoni Gaudi, en önemli eserlerini Barselona‘da hayata geçirdi. Bunlardan en önemlisi kuşkusuz La Sagrada Familia Kilisesi‘dir.
Uzun yıllardır yapımı devam eden La Sagrada Familia, inşaatını 1883 yılında Antoni Gaudi devraldı. Yapıyı tamamlamaya ömrü yetmese de La Sagrada Familia’nın inşaatı, Gaudi’nin projesi çerçevesinde devam ediyor. 176 metrelik yüksekliğe sahip çan kulesine sahip olan La Sagrada Familia’nın 2028 yılına kadar tamamlanması hedefleniyor. Böylece yapı 140 yılda tamamlanabilmiş olacak.
Nou Camp Stadı
Barselona’da bulunan Nou Camp Stadium, 99,300 seyirci kapasitesine sahip ve Avrupa’nın en büyük futbol stadı olma özelliği taşıyor. La Liga’daki en önemli takımlardan biri olan FC Barcelona, tüm iç saha maçlarını bu statta yapmaktadır. Dünya genelinde Camp Nou olarak adlandırılan bu devasa stadyumun resmi adı Estadi del Futbol Clup Barcelona yani FC Barcelona Stadyumu’dur.
Picasso Müzesi
Barselona’da yer alan Picasso Müzesi, dünyaca ünlü ressam Pablo Picasso’nun ilk çalışmalarının sergilendiği tüm dünyadaki en önemli ve büyük koleksiyona sahiptir. Picasso henüz 10 yaşındayken, etkileyici sanatsal eğilimlerini ortaya koymaya başlamıştır. 14 yaşına geldiğinde, sanatçı ailesiyle birlikte La Coruna kasabasından Barselona’ya taşınmıştır.
Picasso Müzesi, 1963’te Picasso’nun yakın dostu Jaime Sabartes’in bağışladığı eserler ile kurulmuş; 1968’deki ölümünün ardından Picasso’da birçok önemli eseri müzeye bağışlamıştır.
Carrer Montcada üzerindeki beş ortaçağ yapısında yer alan müzede sanatçının gençliğinden olgun yaşlarına uzanan değişiminin göz önüne serildiği yaklaşık 4000’e yakın eseri inceleyebilirsiniz. Müze, Picasso’nun okul öncesi çizimleri ve aile üyelerini resmettiği güçlü portrelerinden Mavi ve Pembe dönemlerine ait seçme eserlerine kadar ziyaretçilere aslında kendini keşfetmeye çalışan sanatçıyı keşfetme fırsatı tanır.
Las Ramblas Caddesi,
Ünlü Endülüslü şair Federico Garcia Lorca’nın “dünyada bitmesini istemediğim tek cadde “ dediği 1.2 km uzunluğundaki Las Ramblas Caddesi (La Rambla ismi de kullanılabilir) Barselona’nın 24 saat yaşayan tek caddesidir. Boydan boya gelişkin çınar ağaçlarının gölgesinde Port Vell (Eski Liman)’e dek uzanan bu renkli ve kalabalık bulvarıın ortasında yayaların rahatça yürüyebilmesi için geniş bir yaya yolu ayrılmıştır. Bu yaya yolunun üzerinde çiçekçiler, pet shoplar, pandomim sanatçıları, büfeler, gazeteciler, elişi tezgahları, kafeler ve tapas barların masaları sıra sıra yer alır. Bu yaya yolunun iki yanında iki araç yolu ve iki kaldırım daha yer alır.
Rambla kelimesi Arapça kaynaklı, “dere yatağı” anlamına gelen “raml” kelimesinden türemiştir. 1766 yılında eski kent Barcino’yu çevreleyen surların yıkılmasının ardından tasarlanan bu cadde gerçekten de Barselona’yı çevreleyen dağlardan gelen yağmur sularının denize aktığı bir su yatağı üzerinde kurulmuştur. Fakat bu yağmur suyunun yerini bugün Katalunya Meydanı’ndan itibaren akmaya başlayan bir insan seli almış, şehrin en renkli ve 24 saat yaşayan caddesi almıştır. Bu arada dünyanın her yanında artık görmeye alıştığımız pandomim sanatçıları dünyada ilk defa La Rambla Bulvarı’nda ortaya çıkmıştır.
Casa Milla
Barselona deyince Gaudi, Gaudi deyince de akla Barselona gelir. Casa Mila, ünlü mimar Antoni Gaudi’nin Barselona’ya bıraktığı Katalan Art Nouveau döneminin eşsiz mimari miraslarından biri. UNESCO Dünya Mirası olarak koruma altına alınan Casa Mila, ünlü mimarın son yapıtı olmasından dolayı da ayrı bir yere sahip.
Görüntüsünün bir ocağını andırmasından dolayı halk arasında daha çok “La Pedrera” yani taş ocağı olarak anılan Casa Mila, İspanyolca’da “Mila’nın Evi” anlamına geliyor.
Yapının inşa öyküsü, bir siparişle başlar. Katalan bir avukat, sanayici ve politikacı olan Pedro Mila ve eşi hem aile evleri olarak kullanacakları hem de kiraya verebilecekleri dairelerden oluşan bir apartman yaptırmak isterler.
Oldukça büyük bir servete sahip olan Pedro Mila, şehrin ana caddesi Passeig de Gracia’da yer alan ve başka bir zengin aileye ait olan Casa Batllo’dan çok etkilenmektedir. Casa Batllo binası, ekspresyonist bir mimari yapıdır ve Gaudi tarafından tasarlanmıştır. Pedro Mila, aynı cadde üzerinde 2.000 metrekarelik geniş arsaya sahip bir köşe binayı satın alır ve Casa Milà’nın yapımı için Eylül 1905’te Gaudí ile anlaşır. Gaudi, mevcut binayı yeniden inşa etmek yerine yıkma kararı alır ve 2 Şubat 1906 tarihinde mimari projesini belediye meclisine sunar. Böylece, binanın yapımına başlanır. Mila çifti yeni evlerine Ekim 1911’de taşınır. 31 Ekim 1912’de ise binanın diğer katları da kiraya hazır hale getirilir ve bina tamamlanmış olur.
Casa Battlo
Barselona’daki en sıradışı yapılardan biridir. Passeig de Gracia Bulvarı’nda yer alan Casa Batllo şehrin ünlü yapılarından oluşan Mansana de la Discordia bölgesinde yer alır. Bloktaki önemli yapılardan diğerleri arasında Casa Ametller ve Casa Lleo Morera yer alır.
Sanayici Josep Batllo i Casanovas’ın siparişiyle yapılan bu blok ünlü Katalan Mimar Gaudi’nin diğer eserlerinden farklı olarak var olan bir yağının dönüştürülmesiyle hayata geçirilmiştir. 1906 yılında tamamlanan yapı, çarpıcı formlarla dolu ön cephesi, göz alıcı bacaları ve çatısıyla günümüzde hal sınırları zorlayan, sıra dışı bir yaklaşımın ürünüdür.2005 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren yapının en dikkat çekici bölümü, ön cephenin üst kısmında çatıyı kaplayan ve bir sürüngenin sırtını andıran dik, dar ve renkli formdaki Ejderha Sırtı’dır.
Tibidabo
Tibidabo, 512 metre ile Barselona’nın Collserola bölgesinde yer alan tepedir. Latince “sana sunuyorum” anlamındaki “tibi dabo” adı, şeytanın Hz. İsa’ya bu muhteşem manzaralı tepeye çıkarıp ayakları altında serili dünyayı ona sunmasının betimlendiği Günaha Çağrı sahnesinden esinlenmiştir.
